İSKOÇYA’NIN “ETEK”LERİ TUTUŞTU

İskoçya’da, İngiltere’den istiklâl yanlıları, referandumda mağlup oldular. Ama az bir farkla. İşte referanduma giden yolun hikâyesi...
24 Eylül 2014 Çarşamba
24.09.2014

İskoçya’da, İngiltere’den istiklâl yanlıları, referandumda mağlup oldular. Ama az bir farkla. İşte referanduma giden yolun hikâyesi...

İskoçya’nın istiklâli için yapılan referandumdan, İngiltere ile beraberliğe devam kararı çıktı. Sterlin ve İskoç şirketlerinin hisseleri değer kazandı; borsa yükseldi. Birleşik Krallık, dünya politika ve ekonomisinde itibar tazeledi. İskoçya, fakir bir ülke değil. Siyasetten hukuka kadar, geniş bir otonomisi de var. Buna rağmen öteden beri ayrılma arzusu taşıyanlar vardır. 1970’deki referandum, iştirak % 40 barajının altında kaldığı için geçersiz sayılmıştı. Şu halde şimdiki, bir muvaffakiyet sayılır. Üstelik kaydını yaptıranların sayısı % 97 idi. AB ve Londra, elbette ayrılığa karşıdır. Zenginlik ve demokrasinin, aşırı milliyetçiliği zayıflattığı bir defa daha ortaya çıktı.

Duvarın ötesi

Fransa’nın kuzeyinde yaşayan Kelt kavmi Brötonlar, denizin öte yanındaki soğuk, nemli, karanlık ve ıssız adaya çıktıklarında, buranın yerli halkı Piktleri kuzeye sürdüler. Adaya da bunlardan dolayı Britanya dendi. Romalılar, İngiltere’ye çıktılar; ama çok denemelerine rağmen, Kaledonya dedikleri İskoçya’yı işgal edemediler. Zira Piktler, devamlı baskınlar yapıyorlardı. Hatta İmparator Hadrianus, bunlara karşı 150 km. lik bir duvar inşa ettirdi. Romalılar 407’de geri çekilince; bu sefer Avrupa’dan Cermen kabileleri adaya geçti. Angllar, Saksonlar, Vikingler, Normanlar derken, ada bir Cermen ülkesi oldu. Brötonlar, adanın batısına sürüldü. Buraya Galler denir ki, Kelt ülkesi demektir. Adanın Cermenlerin hâkim olduğu kısmına, Angllardan dolayı İngiltere dendi.

İrlanda’ya göçen bir kısım Bröton’un şerrinden kaçarak Britanya’nın kuzeyine yerleşen Skotlar, buradaki Piktlerle birleşerek İskoçya’yı ve İskoç halkını meydana getirdi. Bu devirde, Prens Macbeth’in, teyzesinin oğlu Kral Duncan’ı öldürüp tahtı gaspetmesi, Shakespeare’in Macbeth adlı meşhur piyesine mevzu olmuştur. İskoçlar, V. asırda Aziz Patrick sayesinde Hristiyanlığa girdi. Bugün Birleşik Krallık bayrağındaki üç haçtan çapraz olanı, onu sembolize eder.

Cesur yürek

İskoçya tahtının vârisi kalmayınca, İngiltere Kralı Uzunbacaklı William, İskoçya’da hâkimiyet kurmak istediyse de, istiklâline düşkün İskoçlar, William Wallace reisliğinde ayaklandı. Ayaklanma bastırıldı; ama az sonra İskoçya müstakil oldu. Braveheart (Cesur Yürek) filmi bunun hikâyesini anlatır. Tahtın güçlü namzedi İskoç soylusu Stuart hanedanından Bruce kral oldu.

Altı defa evlenen ve Kilisenin boşanmaya izin vermemesi sebebiyle boşanabilmek için Roma’dan müstakil kilisesi kuran İngiltere Kral VIII. Henry’nin bir oğlu ve iki kızı peşpeşe tahta çıktı; ama hiçbirinin çocuğu olmadı. Bâkire Kraliçe diye de bilinen kızı I. Elizabeth’in ölümüyle, Stuart Hanedanı’na gelin giden halasının torunu ve İskoçya Kralı VI. James, 1603’de I. James adıyla İngiltere tahtına oturdu. Böylece İngiltere ve İskoçya tacı birleşti; ancak iki devlet istiklâlini devam ettirdi. Şimdiki kraliçe, bu İskoç Kralı’nın 11. kuşaktan torunu ve tahtının vârisidir. İngiltere, İskoçya, Kuzey İrlanda ve Galler hep beraber Birleşik Krallık’ı teşkil eder. Devletin resmî adı budur.

Bununla beraber iki ülke parlamentoları arasında çatışma eksik olmamıştır. Bu sırada ekseriyetin Protestan olduğu ülkede Kral II. James’in Katoliklikten vazgeçmemesi problem doğurdu. Tahttan indirilen kral, Fransa’ya kaçtı; yerine Protestan vârisler geçti. Önceki kralın yanlıları, XVII. asırda Fransa destekli çok isyan çıkardı. İskoçya, fakir düştü; feodalitesi çözülmeye yüz tuttu. Fransa ile uzayan savaş, iki tarafı çözüme sevketti. İskoçların ticaret serbestisi ve kralın Protestan olması şartıyla, iki ülke 1707’de birleşti. İskoç parlamentosu kaldırıldı. Büyük Britanya Krallığı kuruldu. İskoç hukuku ve kilisesi ise istiklâlini muhafaza etti. Böylece, Fransa’nın ve burada yaşayıp İngiltere tahtında hak iddia eden Katolik kralların, İskoçya’yı basamak olarak kullanma şansı ortadan kalkıyordu. O zaman da bu anlaşma kıl payı bir farkla kabul edilmişti. Britanya’nın artan refahı İskoçya’ya da aksetti ve istiklâl hevesi zayıfladı. Yine de halkın gelir seviyesi, İngiltere’den aşağıdır.

İskoçya’da, İngiltere’den istiklâl isteyen bir kesim her zaman olmuştur. Bunlar, İskoç Milli Partisi (SNP) olarak teşkilatlanmıştır. İskoçya’da zengin madenler ve denizinde petrol vardır. 1970’lerdeki petrol krizinde, bu petrol İngiltere için çok ehemmiyetliydi. SNP, bunu kullanarak bir istiklâl referandumu tertiplemiş; ama muvaffak olamamıştı. Şimdi iktidardaki SNP, petrol vergilerinden kendisine ayrılan %15’i arttırmak; hatta bu gelirleri (Norveç gibi) gelecek nesiller için bir fonda toplamak istiyor. Ayrıca ayrılsa bile sterlini para birimi olarak muhafaza etmeyi istiyor.

Başkalarına ilham verdi

Britanya adasının en kuzeyinde, 790 tane adaya sahip İskoçya’nın nüfusu 5 milyondur. Soğuk, yağışlı, tabiatıyla yeşildir. Nüfusu seyrek olan kuzey kesimi dağlık; güneyi ovalıktır. Başşehri Edinburgh’tur. Kraliçenin kocası Prens Philip, Edinburgh Dükü’dür. Avam Kamarası’nda 72 milletvekili ile temsil edilirler. İskoç soyluları, Lordlar Kamarası’nın âzâsıdır. İskoçya’dan mesul bakan vardır. Avam Kamarası’nda, İskoçya’yı alâkadar eden kanunlar, önce İskoç milletvekillerinin katıldığı komisyonda görüşülür.  1997’de tekrar kurulan İskoç parlamentosu, içişleri, sağlık, maarif, ziraat, ekonomik planlama ve kalkınma mevzularında müstakil karar merciidir. Londra, hiç de sıcak bakmadığı referandumun ardından, ayrılıkçıları teskin için İskoçya’nın otonomisini genişletme sözü vermiştir. İşin enteresanı, bu referandum başta İspanya’nın Katalunya otonom eyâleti olmak üzere, çoklarına, bu arada bizde de bazılarına ilham kaynağı olmuşa benziyor.

Kızıl saçlı ekose

İskoçya’da halkın çoğu İngilizce konuşur. Yerli dilleri bilen ancak dağlık yerlerde % 40’ıdır. İngiliz kültürü, memlekete derin tesirler bırakmıştır. Yine de erkeklerin (altında don olmaksızın) giydiği kit adında kareli İskoç etekleri ve gaydaları ile İskoçlar geleneklerini devam ettirmeye çalışırlar. Her klanın (kabilenin) bizim Fransızca İskoç manasına ekose dediğimiz ayrı birer deseni vardır. Eski mahkeme kararlarından müteşekkil İngiliz hukukunun aksine, İskoç hukuku, yazılı Roma hukuku kaidelerine dayalıdır. Hâlâ en büyük Mason yapılanmalarından birisi, İskoç Riti’dir. Cimrilikleri, fıkralara mevzu olan İskoçların ekserisi Kalvenist Protestandır. İskoç viskisine, içkiciler rağbet eder. Shetland koyunlarının yünü, bir cinse adını vermiştir. Vaktiyle sığır hırsızlığı ve şantajın oldukça itibarlı bir meslek olduğu İskoçya’da, Robin Hood’a benzetilen Rob Roy (Kızıl Rob) gibi şöhretli haydutlar, romanlara, filmlere mevzu olmuştur. İskoçya’dan Amerika’ya başlarda hayli göç yaşanmıştır. Soyadında Mac ve O bulunanlar, hele bir de kızıl saçlı ise, rahatlıkla “İskoçtur” denir. İskoç asıllı çok İngiliz devlet adamı ve sanatçı vardır. Önceki başbakan Gordon Brown, Harry Potter’in yazarı J. K. Rowling, şair Robert Burns, penisilini keşfeden Alexander Fleming, telefonu bulan Alexander Graham Bell İskoç idi. Kraliyet ailesinde bile, kim bilir he kadar İskoç kanı bulunur.