Bunun en mühim sebebi mıntıkanın dağlık ve gözden uzak olmasıdır. Bu sebeple emniyetlidir. Talebe şehirden ümitsizdir. Aynı zamanda fakirdir, fakirler umumiyetle okur. Bir kere bir hoca yetişti mi, gerisi gelir, diğerlerini de yetiştirir ve böyle bir anane teşekkül eder. Osmanlılardan evvel de Of’ta papaz okulu olduğu söyleniyor.
Müslüman aktivist olmaz.
Mecbur kalmadıkça bir bahane ile yollamamalıdır. Benzeri mahzur ve sıkıntılar Türkiye’de de mevcuttur.
Dans bütün cemiyetlerde vardır. Ama bugün oryantal diye bilinen dansözün ortaya çıkışı çok yenidir. Bunun mahalli Arap kültürüyle hiç alakası yoktur. Bedia Mesâbinî (1892-1974) adında Hristiyan bir Beyrutlu kadın vardı. Ailesi fakir düşünce, Beyrut’ta Fransız kabaresinde çalıştı. Sonra Kahire’ye geldi. Burada gazinolarda çalıştı. 1926’da bir gece klübü açtı. Burada Akdeniz tarzı dansı, oryantal bir renge büründürdü. Mısır filmleri vasıtasıyla çok meşhur oldu. Bu dansı sonra gelenler iyice dejenere hale soktular. Bugünki oryantal meydana geldi.
Edirne hududa yakın olduğu için, işgal edilebilir diye ihmal edildi. Ayrıca şehri canlandıran Rum, Ermeni ve Yahudi nüfus sürülüp, kozmopolit ve fakir insanlar yerleştirilmiştir.
Berekete dair bir halk inanışıdır. El şeklinde bir şekil üzerine dualar yazılıp eve asılır.