Bazı tasavvuf ehlinin zâhiren küfür gibi olan sözlerinin sekr hâlindeyken olduğu söyleniyor. Ama bu ifadeleri kitaplarına bile yazdıkları görülüyor. Sonradan da bu ifadeleri çıkartmamışlar. Bu hâli nasıl anlamalıyız?
Sekr (tasavvuf sarhoşluğu), yani tasavvuf yolculuğu sırasında insanın uğradığı şuurun sislenmesi hâli, her zaman gelip geçici bir şey değildir. İkinci bir husus, bu kitaplar orijinal olmayıp, sonradan talebeleri tarafından kaleme alınmış olabilir. Onlar, bu sözleri hiç söylememiş ve yazmamış olabilirler. Diğer söz ve hallerinde, düzgün bir itikat ve amel çizgisi gösteren, ittiba-i Resulü herşeyin üzerinde tutan Muhyiddin Arabî gibi zâtlara, bu sebeple hüsnü zan edilmektedir.


17 Eylül 2015 Perşembe
Alakalı Başlıklar