İhtisasta tahric tatbikatı yapıyoruz. Normalde bir hadisin birçok tariki vardır. Hadis usulüne göre her biri ayrı bir hadistir. Hatta Ahmed bin Hanbel’in bir milyon rivayeti bilmesini ve Buhari’nin altı yüz bin rivayetten seçmesini de böyle anlıyoruz. Buralarda sıkıntı yok. Tahric neticesinde hadisin aslı bir ya da birden fazla sahabiye ulaşıyor. Tamamı udûl, bunda da sıkıntı yok. Bu kadar çok tarikin olması da hadisin güvenilirliğine delildir. Burası da tamam. Benim sualim şudur: Fıkıh usulünde lafzi mebhaslerde siga ve karine çok mühimdir. Hatta buna göre sünnet, farz, vacip, hatta haram hükmüne bile masdar olabilir. Ancak tahric neticesinde lafızda bazı farklılıklar olabiliyor. Mesela bir ya da birkaç kelime, siga değişebiliyor. Elbette benim farkettiğim şeyi ulema da farketmiştir. Farklılıklara umumiyetle efendimiz birden fazla ya da başka başka zamanlarda irad etmiş olabilir, ravi bir kısmını duymuş ya da unutmuş olabilir gibi açıklamalar yapıyoruz. Ya da mana ile rivayet caiz diyoruz. Bunlar makul, ancak hepsinin manası ortak gibi. Yani hadisler tahric edilip, sahabiye mefhûm olarak ulaşsa sanki elimizde çok fazla hadis de kalmayacak gibi. Tariklerin çok olması, muhaddislerin katılığından dolayı mıdır? Mesela benim seçtiğim hadisin yaklaşık 15 tariki var. Hepsi aynı manaya geliyor ve Sa’b b. Cessame ve ondan da Abdullah b. Abbas tarikiyle geliyor. Sonra dallanıp budaklanıyor. Manen bütün hadisleri ulema niçin asıl sahabisine irca etmemiş, ayrıca bu kadar çok tarikin olması zanna sebep olmaz mı?
Sahabe hadisleri duyduğu gibi nakletmeye çalışsa da bu kelimesi kelimesine bir nakil olamamıştır. Dolayısıyla metinlerde harfi cerler, edatlar, takılar, kelimelerde takdim tehir, müteradif kelime kullanılması gibi birçok farklılık görülür. Öyle ki kaynaklarda metni tıpa tıp aynı olan bir hadis yoktur. Sonraki nesillerdeki raviler de metinleri hocasından duyduğu şekilde nakle gayret etmiştir. Ama onların naklinde de farklılıklar görülür. Mesela bir hocadan on talebe aynı hadisi dinlediği halde metinde ezber gücünden ve yazının hata derecesinden kaynaklanan farklılıklar görülebilir. Tabii bunların çoğu belirttiğiniz gibi manaya tesir edecek ölçüde olmaz. Ancak bazen de mühim farklılıklar olabilir. İşte o zaman muhaddis o on kişiden hafızası daha sağlam ve hocayla uzun süre birlikte olma gibi kriterlere göre tercihte bulunur. Hadis ilmi her bir sened ve metni ayrı ayrı esas alır. Bu husus işaret ettiğiniz gibi oldukça fazla tekrara sebep olmaktadır. Bazen de bir fotoğrafın farklı karelerini aksettirebilir. Muhaddisler farklı kareleri birleştirip tek bir metin meydana getirmez. Bu işi İslam tarihçileri yapar. Velhasıl muhaddislerin usulü hocalarından duydukları her bir hadisi ayrı kabul etme şeklindedir. Elbette bunun avantaj ve dezavantajları vardır. Aklıma gelen bunlar.


26 Mart 2024 Salı
Alakalı Başlıklar