Yurt dışında ölmüş bir Müslüman için gıyabi cenaze namazı kılmak caiz midir?
Cenaze namazının sıhhati için aranan şartlardan biri de, meyyitin vücudunun yarıdan fazlasının mevcut ve imamın önünde olması lazımdır. Böyle olmayan cenazenin namazı kılınmaz. Cenaze namazı kılınmış bir meyyit için, meyyit mevcut olsa bile tekrar cenaze namazı kılmak mekruhtur. Ancak velisi veya sultan kılmamış ise, tekrar kılabilir. Nitekim Kanuni Sultan Süleyman’ın cenaze namazı Zigetvar’da kılınmış iken, cenaze alayına Belgrad’da yetişen Şehzâde Selim, tekrar kılmak istemiş; Şâfiî mezhebindeki kazaskeri vekil edip tekrar kıldırtmış; kendisi de uymuştur. Cenaze namazını velisi veya sultan tekrar kıldırırken daha evvel cenaze namazını kılmamış olan birisi uyabilir; kılmış birisinin uyması ihtilaflıdır. (İbni Âbidin)

Şâfiî ve Hanbelî mezhebinde, cenaze namazı kılınmış olsa bile meyyitin huzurunda tekrar kılınabilir.

Gıyaben cenaze namazı kılmak caiz değildir. Peygamber aleyhisselâmın vefat eden Habeş hükümdarı Necaşî için gıyaben cenaze namazı kılması, ona mahsustur veya Necaşi’nin bedeni mucize olarak Resulullah’ın önüne gelmiştir. Üstelik Necaşi'nin cenaze namazı kılınmamıştı. Bu hususta Hanefîler ve Mâlikîler ittifak etmiştir. Hanbelî’de vefatı bir ay veya daha az bir zaman evvel vuku bulan ölünün gıyabında cenaze namazı kılmak caizdir. Şâfiî’ye göre, beldeden uzakta ölenler için gıyaben cenaze namazı kılmak kerâhetsiz olarak caizdir. Hanefîlerin, gıyabî cenaze namazı kılması sevablı değil mekruh bir iştir. Ancak gıyapta olup cenaze namazı kılınmadığı bilinen bir Müslüman için Şâfiî mezhebini takliden gıyabî namaz kılınabilir. (el-Fıkhu ale’l-Mezâhibi’l-Erbaa)


17 Şubat 2019 Pazar
Alakalı Başlıklar