Mîzânü’l-Kübrâ kitabında diyor ki, “Dört mezheb sözbirliği ile bildiriyor ki, lahdin kabir tarafı, kerpiç dizerek veya hasırla kapatılır. Burasını pişmiş tuğla ile, tahta ile kapatmak mekruhtur”. Bugün cenazelerde meyyit kabri konduktan sonra lâhd mertek denilen tahtalarla kapatılmaktadır. Bu câiz olmuyor mu?

İbni Abidin der ki: Lâhdin üzerine kerpiç ve kamış örülür. Kerpiçler kabir tarafından lâhdin üzerine işlenir. Kerpiçlerin aralarındaki boşluklar, meyyitin üzerine bunlardan toprak inmemesi için moloz ve kamışlarla tıkanır. Lâhdin etrafına pişmiş tuğla işlemek mekruhtur. Çünki tuğla ziynettir. Meyyitin ziynete ihtiyacı yoktur. Bir de tuğla ateşte pişmiş şeylerdendir. Binaenaleyh tefâül (yani hayra yormak) için meyyitin üzerine konması mekruhtur. Nitekim kabre doğru ateşle yürümek de mekruhtur. Ulema tuğla ve tahtaları mekruh saymışlardır. Bu, meyyitin etrafında olduğuna göredir. Üstüne işlenirse mekruh olmaz. Çünkü yırtıcı hayvanlardan korur. Buhâra uleması, «Bizim memleketimizde tuğla kullanmak mekruh değildir. Zira arazi zayıf olduğu için buna ihtiyaç vardır.» demişlerdir.
Netice itibarıyle lâhdin üzerine kerpiç ve kamış örülür. Pişmiş tuğla ve tahta gibi şeyler etrafına konmazsa da üstüne konabilir. Gevşek toprakta, tabut gibi, lâhdin etrafına tuğla ve tahta koymak da câizdir. Nitekim toprak gevşek veya nemli olursa, meyyitin malından bir tabut yapılır. Böyle olmayan toprakta tabut kullanmak bütün ulemanın kavillerine göre mekruhtur. Ancak kadınları, defin esnasında mahremiyeti temin için her zaman tabut ile gömmek caizdir.




8 Mayıs 2012 Salı
Alakalı Başlıklar