Bir kimse karısına seni boşadım dese ve boşanmayı kasdetmese, talâk vaki olur mu?
İbni Âbidîn hazretleri diyor ki: Sarih (açık) söz kazâen niyete muhtaç değildir, fakat diyâneten niyete muhtaçtır. Yani adam zevcesine “Boşsun” gibi boşanma için kullanılan açık bir sözü söylese, ama “Meşguliyetin yok” mânâsını kasdetse, kadın da bunu mahkemeye intikal ettirse, kâdı boşanmaya hükmeder. Erkeğin niyetini bilemez. Ancak Allah katında boşanma olmaz. Evlilik devam eder. Sarih talâkın (açık sözle boşamanın) hem kazâen hem diyâneten vâki olması için talâk sözünü mânâsını bilerek kadına izafeyi kasdetmesi mutlaka lâzımdır ve onu ihtimalli bulunduğu mânâya sarfetmemesi gerekir. Yani erkek “Boşsun, Seni boşadım, Sana talâk verdim, Sen mutallakasın” gibi açıkça boşanam için kullanılan sözleri, kendi zevcesini kasdederek ve boşanmak niyetiyle söylemiş olamlıdır. Kadının yanında fıkıh kitaplarında yazan talâk meselelerini tekrar eder yahut bir kitaptan naklederek “Karım boştur” sözünü söyler veya yazarsa veya başkasının yeminini hikâye ederse (meselâ “Felanca karım boştur dedi” dese) kendi karısını kasdetmedikçe asla talâk vâki olmaz (gerçeklemez). Kadın kocasına talâk sözünü söylemeyi öğretir de mânâsını bilmeden söylerse, talâk vâki olmaz. Meselâ Farsça “talâk başed” (Boşsun) kelimesini kadın kocasına öğretip söyletirse, koca bunun seni boşadım mânâsına geldiğini bilmedikçe boşanma olmaz. “Sen hayızlısın” diyecekken, dili sürçüp “Sen boşsun” sözüyle yalnız kazâen talâk vâki olur. Şaka ile boşayanın talâkı hem kazâen hem diyâneten vâkidir. Çünkü o, sebebi bile bile kasdetmiştir. Dolayısıyla erkeğin talâkı kasdetmeksizin açık bir sözle karısını boşadığı hallerde kâdıya gidilse, kâdı insanın kalbinden geçeni bilemeyeceği için boşanmaya hükmeder. Ama Allah ile kul arasında nikâh devam etmektedir. Bugün kâdı olmayan yerlerde böyle bir vaziyette erkeğin beyanı ve yemini ile evliliğe devam edilebilir.


21 Haziran 2010 Pazartesi
Alakalı Başlıklar