Kefaret için azat edilmek üzere huzuruna getirilen bir câriyeye Hazret-i Peygamber bir cariyeye “Allah nerededir?” diye sormuş; o da “Semâdadır” demiş. Sonra “Ben kimim?” diye sormuş, cariye de “Sen Allah'ın Resulüsün” deyince, Hazret-i Peygamber, câriyenin efendisine; “Sen bunu azad et, çünkü o mümindir” demiştir. Bu hadis-i şerifi, Allah’ın mekândan münezzeh olması bakımından nasıl anlamak gerekir?
Bir kölenin bu kadar bilmesi kâfi görülmüş; tafsile inmesi aranmamıştır. Kaldı ki tevhid inancınn yeni yeni yerleşmeye başladığı zamanlardır. Herkes takati kadar mükellef tutulmuştur. islâm beldesinde meşhur olmayan farzların bilinmemesi özür iken, Müslümanların hâkim olmadığı yerlerde meşhur farzları bilmemek bile özür kabul edilmiştir.


21 Aralık 2012 Cuma
Alakalı Başlıklar