CASUSLAR SAVAŞI
Modern diplomasi istihbaratı bambaşka bir mecraya taşıdı. Artık dokunulmazlık sahibi diplomatlar, birer istihbarat kaynağıdır. Bunu başlatan da Venedik olmuştur. İspanya Kralı II. Filip gibi hâlâ istihbarat ile büyücülüğü ayırmayanlar vardı.
Napoléon harblerinden sonraya kadar (1815) Avrupa’da gizli istihbarat servislerinin çalışma sahası gayet dardı. O devirde at ve gemiden başka vasıta olmadığı için bir yerden bir yere haber getirmek aylarca sürüyor, haber yerine ulaşıncaya kadar da ehemmiyetini kaybediyordu.
Seyahat imkanları artınca, gizli istihbarat servislerinin de çalışmaları arttı, faaliyet sahası genişledi. Telgraf, telefon, fotoğraf gibi yeni fenni buluşlar da haberleşmeleri kolaylaştırdı. Ajanlar da çoğaldı.
Macera tutkusu, çoklarını bu işe sevketti. Baden-Powell’in kurduğu ve dünyaya yayılan izcilik teşkilatı da bir ön casusluk teşkilatıdır.
Hızlı rekabet
I. Cihan Harbi’nde türeyen birçok casusun en meşhuru 1915’te Amerika’nın Müttefiklere yardımını baltalamak üzere Amerika’ya gönderilen Alman ajanı Franz von Rintelen idi. O tarihlerde Amerika’da haber alma merkezleri gayet zayıftı. Avrupa’da olduğu gibi köklü bir casus şebekesi yoktu. Bu yüzden Rintelen uzun bir müddet rahat rahat çalıştı. Ancak Amerika harbe katılınca vaziyet değişti, çalışmasına imkân kalmadı.
İki cihan harbi arasında milletlerin gizli istihbaratı adamakıllı genişledi. Bu servisler artık sadece siyasi ve askeri değil, akla gelen her sahada faaliyet gösteriyordu. Servisler birbirileriyle rekabete giriştiler. Bu yüzden de savaş planları şifreli yapılıyor, muayyen bazı yerleri tatbikat sırasında değiştiriliyordu. Harb planlarını ele geçirenler böylece yanılmış oluyorlardı.
1945’te gizli istihbarat servislerini alakadar edecek yeni meseleler ortaya çıktı (Soğuk Harb gibi). Bunun üzerine, bütün dünyadaki servisler faaliyetlerini artırdılar.
Dünyanın bütün memleketlerinde gizli istihbarat servislerinin çalışma sistemleri hemen hemen aynıdır. Muayyen haber toplama yerlerinden bilgi alınır, merkeze bildirilir. Oradan da hükümet bilgilendirilir. Ancak, gizli istihbarat servislerinin faaliyetlerini sınırlandıran bazı kanunlar vardır ki, ajanlar buna uymadıkları takdirde çok ağır cezalara çarptırılırlar.
İstihbarat mı? Operasyon mu?
Amerika’da İç Harb’den sonra istihbarat teşkilatı kuruldu. CIA’nin, harbden sonra boşta kalan Alman istihbaratçıları tarafından dizayn edildiği söylenir.
Meşhur kadın ajanlardan Elizabeth van Lew, casusluğu hobi edinmişti. Gördüğü hizmetlere karşı para alacak yerde, haber toplamak uğruna kendi şahsi servetini harcadı. Sonradan unutuldu, hayatının son yıllarını sefalet içinde geçirdi.
II. Cihan Harbi sırasında İngiliz Gizli İstihbarat Servisi, Müttefiklerin istihbarat merkeziydi. İngiliz istihbarat teşkilatı MI5 ve MI6 (iç ve dış istihbarat) olarak ikiye ayrılır.
1949’da kurulan Mossad dünyanın en güçlü istihbarat teşkilatlarından biridir ve yurt dışı operasyonları ile tanınır. İstihbarat teşkilatları, sadece haber toplamakla kalmaz, yasak olmasına rağmen, milli menfaatleri istikametinde adam kaçırma, isyan çıkarma, suikast, bombalama, sâri hastalık yayma gibi yurt içi ve yurt dışı operasyonlara da girişir.
XIX ve bilhassa XX. asırdaki hemen bütün harblerin, suikastlerin, ihtilallerin ardında istihbarat teşkilatları vardır. 1970’lerde Türk diplomatlarını hedef alan Asala terörünü, MİT-Mossad’ın müşterek operasyonlarının bitirdiği söylenir.
Rusya’da Okhrana (Savunma Polisi Teşkilatı) 1881’de kuruldu. Sahte delillerle muhalifleri yok etmekte mahirdi. Bolşevikler bunun ismini Çeka’ya çevirdiler. 1934’te casusluk teşkilatlarının en korkuncu olan NKVD doğdu.
Bunun dehşet saçan şefi Beria, 1953’te öldürülünceye kadar, gayet sert ve sıkı bir rejim takip etti. Rusya’dan kaçan NKVD şefi Viktor Kravçenko’nun çok sayıda lisana, bu arada “Hürriyeti Seçtim” adıyla Türkçe’ye de tercüme edilen kitabı ibretlidir. Hepsinin yerini KGB almıştır.
Beşinci Kol - Truva Atı
Bir memleket içinde, yabancı memleketlerin menfaatlerini kollayacak şekilde gizli yeraltı faaliyeti kurup casusluk, propaganda, sabotaj, terör yürütenlere Beşinci Kol denir. Böylece fiili harbin kazanılması kolaylaşır. Bu tabiri 1936 İspanya İç Harbi sırasında General Quiepo kullanmıştı. İhtilal ordusu dört koldan Madrid’e doğru ilerlerken, General başkentteki gizli ordusuna da bu ismi vermişti.
Hitler, Beşinci Kol’dan çok faydalandı. Rusya’yı işgal ederken, Rus olmayan halkları böyle kullandı. Beşinci Kol’u mükemmel işler hale getiren Sovyetlerdir. 1948’de Çekoslovakya’nın düşmesinde Beşinci Kol’un payı pek büyüktür.
Beşinci Kol’un ciddi zarar getirdiğini gören Avrupa devletleri, II. Cihan Harbi’nden sonra ceza kanunlarına yeraltı faaliyetine girişen kimseler için son derece ağır cezalar koydu.
Eyvah, kandırıldık!
Bazen devletler, düşmana yanlış istihbarat vererek yanıltır. Fahrettin Altay anlatıyor: “I. Cihan Harbi'nde, Türklerin keşif kolu, İngilizlerin düşürdüğü bir çanta ele geçirmişti. İngilizlerin donanma yardımıyla Gazze'ye saldıracaklarını gösteren evrak vardı.
Bu sebeple Birüssebi'yi boşaltarak Kudüs yolunu kapatacak bir yere çekilip geriden gelen kuvvetlerle birleşme imkânı kullanılmadı. Halbuki İngilizler aldatıcı bilgiler bulunan bu çantayı kasten düşürmüşlerdi.”
İngilizler bunun benzerini 1943’te Müttefiklerin Sicilya’yı işgalini gizlemek için yaptı (Mincemeat Operasyonu). Bir serserinin ölüsünü, güya tayyare kazasında ölmüş İngiliz askeri kılığına soktular. Çantasına da aldatıcı evrak yerleştirdiler. Almanlar oyuna geldi.
James Bond
XX. asır başlarında Ortadoğu’nun yeniden dizaynı, bilhassa İngiliz casusları marifetiyle olmuştur: Türkistan’da Armin Vambery, Mısır’da Wilfrid Blunt, İran’da E. G. Browne, Irak’ta Gertrude Bell, Suriye’de Lawrence, Suudi Arabistan’da Jack Philby.
Bu entelektüel casusların hemen hepsi ya arkeolog ya da şarkiyatçıdır, bu hüviyetiyle rahatça faaliyet gösterebilmiştir. Türklerin çok sevdiği Britanya Yahudisi tarihçi Bernard Lewis İngiliz istihbaratında çalıştı.
Sydney Reilly, Sovyet rejimini yıkmaya çalışan meşhur bir İngiliz casusu idi. Az kalsın Lenin’i öldürecekti.
Yazar Ian Fleming’in kendisi de bir casus idi. James Bond karakterinde, M. Kemal Paşa ile irtibatı temin eden İngiliz ajanı Wilfred Dunderdable’den ilham almıştır.
Erkeklerin malum zaafı sebebiyle kadın casuslardan çok istifade edilmiştir. Kadın casusların en meşhurlarından Hohenlohe Prensesi Stephanie, Hitler için casusluk yapmıştı. Naziler düşünce ABD’ye yerleşip bu sefer Amerikan hükümeti için çalıştı.
I. Cihan Harbi sırasında İngilizler hesabına çalışan Miss Flora sonradan İngiltere kadın casus mektebinin başına getirildi.
Önceki Yazılar
-
İYİ DÜELLO YAPANLAR, KÖTÜ ASKER OLURLAR!11.11.2024
-
Ankara ve İngiltere hattında HASSAS DENGELER4.11.2024
-
TERÖRÜN ALTIN ÇAĞI!28.10.2024
-
SULTAN HAMİD’İN TEK VÂRİSİ YAHUDİ DİŞÇİ!21.10.2024
-
Türkiye ve İngiltere Hattında KAYIKÇI KAVGASI7.10.2024
-
ZAMAN SANA UYMAZSA SEN ZAMANA UY!30.09.2024
-
TÜRKLERİN BİNLERCE YILLIK HUKUK ve ADALET MACERASI23.09.2024
-
93 HARBİ FACİASINA BÜROKRASİ SEBEP OLDU16.09.2024
-
HANEDANIN MALI POLİS NEZARETİNDE YAĞMALANDI!9.09.2024
-
DİKKAT, DÜŞMAN DİNLİYOR!2.09.2024