Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci
  • Biyografi
  • Kitaplar
  • Makaleler
    • Aktüel
    • Akademik
    • English
    • Arabic
    • Diğer Diller
  • Programlar
    • Televizyon
    • Radyo
    • Youtube
  • Yazışmalar
    • Tüm Sualler
    • Sual Başlıkları
    • Sual Gönder
  • Biyografi
  • Kitaplar
  • Makaleler
    • - Aktüel
    • - Akademik
    • - English
    • - Arabic
    • - Diğer Diller
  • Programlar
    • - Televizyon
    • - Radyo
    • - Youtube
  • Yazışmalar
    • - Tüm Sualler
    • - Sual Başlıkları
    • - Sual Gönder

Sual Başlıkları

“ Cezalar”

için arama neticeleri gösteriliyor
  • Sual: Emitasyon, sahtecilik, bir başka deyişle meşhur markaların ismiyle sahte elbise üretmek marka taklidi yapmak câiz midir?
    Cevab: Burada sahtecilik yok, taklit vardır. Marka sahibi râzı değilse, câiz olmaz. Marka sahibi râzı ise, fark bâriz ve müşteri kandırılmıyorsa câizdir.
    16 Kasım 2011 Çarşamba
  • Sual: Kaçakçılık yapmak, kaçak mal alıp satmak caiz midir?
    Cevab: Müslüman kanunlara uymalıdır. Ceza ve zarara uğramak câiz değildir.
    16 Kasım 2011 Çarşamba
  • Sual: Bazı Aleviler Müslümanız dediği halde, İslâmiyet ile alâkası olmayan ibâdetler yapıyorlar. İslâmiyet, bunlara ve cemevleri yapılmasına izin verir mi?
    Cevab: İslâmiyete göre idare olunan yerlerde, müslümanız diyenler, câmiden başka mâbed yapamaz. Dinin bildirdiği ibâdetlerden başka şeylere ibâdet adını veremez. Aksi takdirde mürted sayılır. Türkiye laik bir memlekettir. Herkes istediği mâbedde ibâdet edebilir. Müslümanlar câmiye, Aleviler cemevine gider. Kimse karışamaz.
    16 Kasım 2011 Çarşamba
  • Sual: Kur’an-ı kerimde “zina etmeyin” denmeyip “zinaya yaklaşmayın” denmesinin hikmeti nedir?
    Cevab: İslâm hukukunda sedd-i zerâyi’ prensibi vardır. Kötülüğe götüren yolların, vesilelerin kapatılması demektir. “Yabancı kadınlarla baş başa kalmayınız (halvet), tokalaşmayınız (musafaha), cilveli konuşmayınız, açık saçıkken bakmayınız, çünkü bunların hepsi asıl günah olan zinaya yaklaştırır” demektir.
    21 Kasım 2011 Pazartesi
  • Sual: Hıristiyan kızla evlenmek mahzuru var mıdır?
    Cevab: Müslüman bir erkeğin, Ehl-i Kitap, ayni Yahudi veya Hıristiyan bir kızla evlenmesi tahrimen (harama yakın) mekruhtur. Bu zamanda doğacak çocuğun dinî terbiyesi bakımından da fevkalâde mahzurludur. Müslüman bir kızın Ehl-i Kitap bir erkekle evlenmesi câiz olmadığı gibi, buna karar vermesi bile bir irtidad (dinden çıkma) sebebidir.
    22 Kasım 2011 Salı
  • Sual: Bir müslüman kız, Almanya’da bir Hıristiyan ile veya başka dinden yahud ateist biriyle evlenip ayrılsa, bu kadının dinen hükmü nedir?
    Cevab: Müslüman erkeğin, Ehl-i Kitab (Yahudi ve Hıristiyan) bir kadınla evlenmesi mekruh olmakla beraber sahihtir. Müslüman bir kızın veya kadının, Ehl-i Kitab bile olsa, Müslüman olmayan bir erkekle evlenmesi câiz değildir. Hatta bu husus âyet-i kerime ile sâbit olduğundan, bu kız/kadın evlenmeye niyet edip karar verdiği anda mürted olur, İslâmiyetten çıkar. Sonra pişman olup tövbe ederse, imanını tazeleyebilir, ama o erkekle evli kalamaz. Bu erkek nikâhtan evvel Müslüman olursa, mesele yoktur. Evlendikten sonra Müslüman olursa, kadının yine tövbe edip imanını tazelemesi gerekir. Bu kadın dârülharbde yaşıyor ve bu hükmü bilmiyorsa, imanı gitmez. Ama nikâhı aslâ sahih olmaz. Zinâ günahına girmese bile, Müslüman olduğu halde bu hükümleri öğrenmediği için bunu öğrenmediği için günahkâr sayılır. Çünki dârülharbde farz ve haramları bilmemek özürdür.
    17 Mayıs 2012 Perşembe
  • Sual: Bir kimse mürted olsa, yani dinden çıkmaya sebep olan bir iş yapsa veya söz söylese, sonra pişman olsa, ne lâzım gelir?
    Cevab: Bir kimse kasden dinden çıkmaya sebep olan bir iş yapsa veya söz söylese, ister hemen sonra, isterse aradan uzun zaman geçtikten sonra pişman olsa, (estagfirullah) dese, bu kimse yeniden müslüman olmuş sayılmaz. Pişman olur olmaz Kelime-i Şehâdet getirmesi de lâzımdır. Çünki estağfirullah sözü İslâma girme sözü değildir. Şu kadar ki muhakkik âlimlere göre iman sadece inanmaktir. Dil ile söylemek imanın kendisi değildir. Hâşiye-i Şeyhzâde’de Bakara suresinin tefsirinde hülâsaten diyor ki: Bir kimse zaruret olmadan dahi dil ile imanını söylemese, Allah katında mü'mindir, ama kendisine müslüman muamelesi yapılması için dil ile söylemesi şarttır. Ayrıca mürted olup pişman olan kimse, başka dinde veya dinsiz olup yeni Müslüman olan kimse gibi değildir. Bu kimse kelime-i şahadet söyleyip mânâsına icmâlen inansa, mümin sayılır. Bir dine mensup ise kendi dininden beri olduğuna, döndüğüne inanması da şarttır. Mürted ise, dinden hangi kapıdan çıktı ise, o kapıdan geri dönebilir. Ayni irtidadına sebep olan söz veya işten tevbe etmesi lâzım gelir. Çünki bu iş veya söz imanı kaybetmeye sebep oluyorsa, buna pişman olmadan tekrar iman edilmiş olunmaz.
    Mecma’u’l-enhur kitabında der ki: (Eğer) kendisine yeniden İslâm'a dönmesi için teklif edilen bu kimse, Kelime-i Şahadet getirdikten sonra (tövbe etse) ne güzeldir ve ne iyi bir iş yapmıştır! (Eğer öyle olmazsa) yani eğer tövbe etmezse, vâcib olarak (öldürülür.) Zira Sevgili Peygamberimiz “Kim dinini değiştirirse onu öldürünüz” buyurmuştur. (Onun tövbesi,) iki Kelime-i Şehadeti getirdikten sonra İslâmiyetten başka bütün dinlerden (uzak olmasıyladır. Veya) maksadın elde edilmesi için gerekli sözler olan “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve resuluhu” demek suretiyle (girdiği din Hırıstiyan dini ise, “ben Hıristiyan dininden uzaklaştım”. Eğer girmiş olduğu din Yahudi dini ise, “ben Yahudi dininden uzaklaştım” şeklinden demesiyledir.) Ancak birinci şekil, yani “ben İslâmiyetten başka bütün dinlerden uzaklaştım” şeklindeki yol daha iyidir. Çünki mürted için din yoktur. Musannifin bu şekilde açıklamasında, eğer dinsiz bir kimse: “Allah’dan başka ilah yoktur. Muhammed aleyhisselam Allah’ın resulüdür” mânâsına gelen “lâ ilahe illallah Muhammedün resulallah” şeklindeki sözü derse, o kimse Müslüman olmuş olur. Ve bu iki kelimenin mânâlarını bilmesi şart değildir. Bunların İslâm’a giriş sözleri olduğunu bildiği zaman böyledir. Ve aleyhi’s-selatü ve’s-selamın ismini bilmesi şarttır. Fakat babasının ve dedesinin isimlerini bilmesi şart değildir.
    11 Eylül 2012 Salı
  • Sual: Dürr-i Yektâ adlı fıkıh kitabında diyor ki, “Tarikat şeyhi olduğunu söyleyen bazı mülhid ve zındıklar, câhil müslümanlara, (Sana namazı bağışladım. Artık kılma) yahud (Allahın ve Peygamberin emr ettiği namaz, herkesin yaptığı, yatıp kalkmak ve belli şeyleri okumak değildir. Allahın ismini zikr etmek ve Onun büyüklüğünü düşünmek demektir) derse, namazı inkâr ve müslümanları ifsâd etmiş olur. Mahkeme kararı ile katli lâzım olur. Tutuldukdan sonra yaptığı tevbesi kabul olmaz.” Her günahın tevbesi kabul olunduğuna, mürted de tevbe ettiği zaman tekrar Müslüman sayıldığına göre, bu ifadeyi nasıl anlamak gerekir?
    Cevab: İşlenen her günah, usulüne ve şartlarına uygun yapılan tevbe ile affolunur. Bu aynı zamanda bir suç ise, tevbe, cezayı düşürmez. Ancak irtidad suçunda, mürtede tevbe teklif edilir. Kabul ederse, ceza düşer. Bu üç defaya kadar böyle devam eder. Sonra artık tevbesi kabul edilmez. Dürr-i Yektâ’daki ifadeye göre, “Müteşeyyih, telbîs edip, namaz ile vücud bulacak şeyleri namazı inkâra vesile kılarak müslümanların akaidini ifsâda say eylediği şer’an sâbit olsa, veliyyülemrin (hükümdarın) emri ile katli lâzımdır. Ve bu hal üzere olduğu bilinip, tutulduktan sonra tevbesine itimad olunmadığından tevbesi dahi kabul olunmaz. Ama bu kötü halinden tevbe ve rücuundan sonra tutulsa, katl olunmaz.” diyor (s. 38). Tutulmak, mahkeme huzuruna çıkarmak demektir. Tevbesi, Allah katında makbul olsa bile, işlediği suçun cezasını görür. Buradaki ceza, günahın değil, suçun karşılığıdır.
    4 Ekim 2012 Perşembe
  • Sual: Bazı ilaçlar insanların karakterlerini çok değiştiriyor. Akılları gitmiyor ama karakterleri değişiyor. Mesela bir anda ters bir fikre yönelebiliyor. Bu kişilerin dinen mesuliyetleri nedir?
    Cevab: İstemeyerek sarhoş olan kimse günahkâr olmadığı gibi, ehliyeti de yoktur. İşlediği suçtan ceza almaz. Nikâhı, talâkı, yemini ve hiçbir akdi muteber olmaz. Ancak verdiği bedenî veya maddî zararı öder.
    17 Şubat 2013 Pazar
  • Sual: Anne ve babasından birini öldürenin cenaze namazı kılınır mı?
    Cevab: Kısas ile öldürülürse cenaze namazı kılınmaz.
    15 Haziran 2013 Cumartesi
  • Sual: Câmide ceza vermek mekruh ise, Kur’an-ı kerim öğreten muallimin talebesine ceza vermesi de böyle midir?
    Cevab: Mekruh olan had cezasının tatbikidir.
    20 Temmuz 2013 Cumartesi
  • Sual: Nisa suresi 34.âyetin bir kısmında kadınlarınızı hafifçe dövebilirsiniz diyor. Bunu nasıl anlamak gerekir?
    Cevab: Nüşûz eden ahlaksız kadına nasihat edilir. Dinlemezse darılınır. Anlamazsa iş mahkemeye düşmesin ve aile sırları fâş olmasın diye edeplendirmek için hafifçe dövmek caizdir. İslâmiyette suç işleyen herkes gerekirse dövülür. Erkek de dövülür, ama bunu mahkeme yapar.
    12 Ocak 2016 Salı
  • Sual: İslâm hukukuna göre, çocuğuna eziyet eden, döven anne veya babanın cezası nedir?
    Cevab: Burada kadı, varsa kanunnâme mucibince, yoksa kendi takdirine göre ceza verir. 
    15 Şubat 2016 Pazartesi
  • Sual: İslâm hukukuna göre kimlerin cenaze namazı kılınmaz?
    Cevab: Na’şının çoğu mevcut olan Müslümanın cenaze namazı kılınır. Ana babasını öldüren kimse, kısasen öldürülürse, cenaze namazı kılınmaz. Eşkıya, çatışmada öldürülürse yine cenaze namazı kılınmaz. İntihar edenin cenaze namazı esah kavle göre kılınır.
    18 Nisan 2016 Pazartesi
  • Sual: Bir kimse birini öldürürse, eceli kesilmiş olur mu?
    Cevab: Ecel kesilmez. Yani o kimse öldürülmemiş olsaydı da, o tarihte ölecektir. Ancak öldüren mes’ul olur.
    2 Eylül 2017 Cumartesi
  • Sual: Vaktiyle anasını babasını ve ağabeyini öldüren birinin cenaze namazı kılınır mı?
    Cevab: Kılınır. Anne ve babasını taammüden öldüren ve bunun cezası olarak kısas ile öldürülen kimsenin cenaze namazı kılınmaz.
    13 Mart 2021 Cumartesi
Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci
  • TR
  • EN
© 2019
  • Anasayfa
  • Biyografi
  • Kitaplar
  • Makaleler
    • - Aktüel
    • - Akademik
    • - English
    • - Arabic
    • - Diğer Diller
  • Programlar
    • - Televizyon
    • - Radyo
    • - Youtube
  • Yazışmalar
    • - Tüm Sualler
    • - Sual Başlıkları
    • - Sual Gönder