Kanuni Sultan Süleyman Süleymaniye Câmii’ni yaptırdıktan sonra vakfiyesinde imam olacak kişinin evsafını saymış: “Arapça, Farsça ve Latinceye hâkim olacak. Kefere dini ile İslâm dinini mukayeseli bilecek. Muntazam spor yapacak, at binmeyi bilecek. İlm-i teşrih (anatomi) bilecek. Yüksek ilimlerini ve alet edevat ilimlerini almış olacak. Düzenli olup ve güzel giyinmeyi bilecek.” Bu malumat doğru mudur?
Bir de “Zevcesi tek ve güzel olacak” diye bir cümle vardır. Mübalağalı olsa gerektir. Zaten medreselerde Arapça, ‛âli (yüksek) ve âlî (âlet) ilimerini, ilm-i hilaf (mukayeseli ilimler), lüzumu kadar anatomi ve astronomi okumaktadır. Cemaatin, razı olduğu kişiyi imam yapmak sünnettir. Güzel giyinmek ve muntazam olmak her müminin şiarıdır. Süleymaniye vakfiyesinde imam, hatip, müezzin, vaiz ve duagûların evsafı sayılmaktadır. İmamın, şerefli, fakih, mütteki, hafız, sesi güzel, zarafet ve nezaket ehli olması aranmaktadır. Hatip ve vaiz için edib, zeki, belagattan anlayan ve insanları camiye çekebilecek güzel bir üslup sahibi olması aranır. (Ahmet Koç, Kanuni Vakfiyesine Göre Süleymaniye Camii ve Görevlileri, Diyanet Dergisi, C.53, S.2, Nisan 2017)
24 Mayıs 2020 Pazar
Alakalı Başlıklar