Kanuni devrinde hiçbir suçları olmadığı halde işsiz güçsüz takımından 800 kişinin öldürüldüğü doğru mudur? Doğru ise meşru mudur?
Peçevi, Müneccimbaşı, Solakzade tarihlerinde geçtiği üzere, Sultan Selim Camii yakınlarındaki bir eve hırsız girip, ev halkını öldürmesi üzerine, failler bulunamıyor. Bu hadise büyük infial uyandırıyor. Şehirde asayişin temini zımnında 800 kişi öldürülüyor. Kronikler yazmış olsa bile, 800 az bir rakam değildir. Kroniklerde mübalağa çok olur. Burada yazanlarla hüküm vermek, tarihin en mühim kaidesi olan espri kritike, yani tenkit fikrine uymaz. Mühimme ve ahkâm defterlerine bakmak lazımdır. Kaldı ki boynu vuruldu her zaman idam manasına gelmez; cezalandırma manasına da gelir. İkincisi şer’en bir suçları olmadığı sözü yanlış anlaşılıyor. Yani şer’î hukuka göre ceza icap eden kısas, had gibi bir suçları olmayabilir; ama ta’ziren cezalandırılmasına mani değildir. Bir başka deyişle şer’î hukukun da tatbikine izin verdiği örfî hukuka göre cezalandırılmaları, hatta idam edilmeleri mümkündür. Kroniklerde geçen cümleyi böyle anlamak lazımdır. Serseri takımının cezalandırılması her zaman ve zeminde caridir. Cumhuriyet devrinde buna dair müstakil bir kanun vardı. Hatta serseriler manda derisinden yapılma kamçı ile kırbaçlanırdı; halbuki Osmanlı devrinde kırbaç cezası yoktur.


5 Haziran 2020 Cuma
Alakalı Başlıklar