Son günlerde bazı ilahiyatçıların Kur’an-ı kerimin Peygamber’in sözü olduğu hakkındaki beyanlarına ne dersiniz?
Bu gibi iddialar yeni değildir; hâlif tu’ref, yani muhalefet et, tanınırsın fehvasınca arada asırlardır gayrı müslimler veya müslüman görünen mülhitlerce ileri sürülegelmiştir. İslâm âlimlerinin bunlara mukni cevapları kitapları doldurur. Kaldı ki din ve iman bir vicdan meselesidir; akıl değil. Türkiye laik memlekettir. Herkes istediğini söyleyebilir. Üniversiteler hür fikirlerin münakaşa edildiği yerlerdir. Problem, Türkiye’de 1924’den beri İslâm ilimlerinin tahsil ve tedrisinin yasak olması; seküler ilahiyat fakültelerinin İslâmî mekteplerin yerine ikame edilmiş olma yanılgısıdır. Dünyanın her yerinde seküler ilahiyat fakülteleri yanında, muayyen bir din için din adamı yetiştiren papaz seminerleri gibi hususi mektepler vardır. Burada dinin esaslarına aykırı bir şey söylenemez, böyle biri buraya giremez, girse de duramaz.


8 Aralık 2020 Salı
Alakalı Başlıklar