İslâmiyette liberalizm var mıdır?
Liberalizmin sosyal, siyasi ve ekonomik ciheti vardır. İslam ekonomisine liberal prensipler hâkimdir. Ama bu başıboş bir liberalizm değildir. İslâm devleti ekonomik hayata karışmaz. Ticaret ve sanayi ile uğraşmaz. Bunları ferdler yapar. Bu cihetten komünizme yer yoktur. Devletin yegâne işi içte ve dışta emniyeti temindir. Bu vazifesini yerine getirmek için beytülmâli kullanır. Maarif ve sağlık hizmetlerini vakıflar yapar. İmar işlerine, o hizmetlerden faydalananlar bedenen veya mâlen iştirak eder. Mahkemelerin masrafları bile buraya müracaat edenlerden karşılanır. Geriye askerî masraflar kalır. Osmanlılar, devlet arazilerini halka kiraya vererek, buradan alınacak ücret karşılığında sipahi denilen resmî vazifelilere asker besletmiştir. İslâm devleti, cemiyette düzenin sağlanması ve sürmesi için gereken tedbirleri alır. Bunun için elverişli şartları hazırlar ve ferdler arasında bir çeşit koordinasyon vazifesi yapar. Ekonomik düzen, sosyal adalet üzerine kurulmuştur. Özel teşebbüse, herkesin meşru dairede dilediği işi yapmasına imkân vermiştir. Alın teri ile elde edilen bir kazanca kimse müdahale edemez. Mülk edinme ve tasarruf hürriyeti tamdır. Bu ekonomik sistem, hür dünya ülkelerinde tatbik edilen liberal sisteme yakındır. Ancak narh koymak, zekât, cizye gibi hazine gelirlerini toplamak ve sarf etmek devletin elinde olduğu için başıboş bir liberalizm de değildir. Üretimde mümkün olduğunca hususi teşebbüsü; millî gelirin ferdlere taksiminde de sosyal adaleti esas almaktadır.


15 Aralık 2020 Salı
Alakalı Başlıklar