İsviçre’nin Lozan, Cenevre, Zürih gibi daha büyük şehirleri olduğu halde neden Bern gibi küçük ve ehemmiyetsiz bir şehir başşehir seçilmiştir?
1848’de temsilciler meclisi ve senato Bern’i federal hükümetin ikametgahı tayin ettiler. Adem-i merkeziyetçilik ifadesi olarak Luzern, Lausanne ve Zürich’e başka federal müesseseler yerleştirildi. Bugün Lozan, Federal Mahkemenin (anayasal son merci), Zürih, Federal Üniversitesi’nin, Luzern Federal Sigorta Mahkemesinin ve sanat müesseselerinin merkezleridir. Üç Federal Anayasadan (1848/1874/2000) hiçbirinde “başşehir” ifadesi geçmez. İdari ve Meclis Kanunlarında “başşehir” ifadesi değil, “federal şehir”/“Bundesstadt” ifadesi yazılı. 1848 anayasasında İsviçre “Staatenbund”=Devletler Birliği (teşbihte hata olamazsa bugünün AB’si gibi) iken, 1874 anayasası ile “Bundesstaat”=federal devlet oldu. Bugün dahi idari mevzuat ve parlamento kanunlarında Bern için “başşehir” değil “federal şehir”=Bundesstadt yazar. Bakış açısı farklıdır. İsviçre’de Bern’e diğer Avrupa ülkelerinin başşehiri gördüğü gibi bakılmıyor. Sadece Federal Hükümet ve Federal Meclisin bulunduğu şehirdir. O kadar. Daha fazlası değildir. Bugün Bern’e halk nezdinde başşehir denmesi diğer Avrupalılara bir şeyleri anlatabilmek içindir. Yoksa onların bildiği gibi bir “baş”şehir değildir. Bern’in başşehirliği, Federal Başkan “Bundespräsident“ gibidir. İsviçreliler için her sene başka bir bakanın istemeyerek üstlendiği bu görev “primus inter pares” olarak diğer bakanların üstünde ek bir salahiyet vermez. Sadece dışarıdan gelen üst düzey misafirleri karşılamak gibi protokoler vazifeleri vardır. “Başşehir” ifadesi resmî yazılarda kantonların merkez şehirleri için kullanılır. Zürih zaten ekonomik merkez ve protestan liberalizminin ideolojik merkezlerinden olduğu için kabul edilmezdi. Buna bir de siyasi gücün eklenmesine, diğer kantonlar, bilhassa bu devletin kuruluşunda güç kaybeden Katolik kantonlar izin vermezdi. Cenevre Protestanlığın merkezlerinden ve Frankofon olduğu için Alman ve Katolik kantonlar tarafından kabul edilmezdi. Güçlü olanı daha da güçlendirmek 19. asır kurucu İsviçrelilerin mantığına ters idi. Protestan ekseriyetin yaşadığı Bern her iki lisanın kullanıldığı ve Ortaçağ eski rejiminde güçlü devletçik olsa da, Napolyon inkılabı ile eskimiş rejim olarak güç kaybettiği ve diğerleri tarafından rakip/tehdit olarak görülmediği için Federal Hükümet ve Meclis orada ikamet edebilir denildi.


22 Ekim 2022 Cumartesi
Alakalı Başlıklar