“Kur’an-ı kerimi biz koruyacağız” ayeti uydurulmuş olabilir, diyenlere ne cevap verilir?
Hicr suresinin 9. ayet-i kerimesinde mealen, “Şüphesiz zikri biz indirdik, onu koruyacak olan da biziz” buyuruldu. Burada onu zamirinin neye raci olduğu hususunda iki kavil vardır. Birincisi Kur’an-ı kerim, ikicisi Resulullah’tır. Birinci kavl daha meşhur ve muteber görülmüştür. Manası da, ya Kur’an-ı kerimin benzerini getirmekten yahut da tahriften korumaktır. Kur’an-ı kerimin Allah kelamı olduğuna inandıktan sonra, değiştirilmekten masun tutulduğuna inanmak zaten zaruridir. Kur’an-ı kerimin Allah kelamı olduğuna inanmayan için zaten mesele yoktur. Bunlar eğer Kur’an-ı kerim Allah kelamıdır, ama bunu değiştirdikleri anlaşılmasın diye de bu ibareyi ayet-i kerime imiş gibi koydular diyecek olursa, o zaman bunların tarihten haberi yoktur denir. Kur’an-ı kerim baştan beri yalan üzerinde ittifak etmeyen büyük bir kalabalık tarafından tevatüren nakledilmiştir. Dünyanın her tarafında Kur’an-ı kerim insanlar tarafından ezberlenmiştir. Namazda okumak mecburi olduğu gibi, namaz dışında okumak da tavsiye edilmiştir. İslam dininin bütün rükünleri ve dini ilimler Kur’an-ı kerim üzerine kurulmuştur. Dünyanın herhangi bir yerinde Kur’an-ı kerimi tahrif etmek bir babayiğidin yapacağı iş değildir. Aksi takdirde en azından Müslümanların hac ve umre için toplandığı Hicaz’da bu yanlış ortaya çıkardı. Kur’an-ı kerim gibi bir kitabı tahrif etmek veya uydurmak gibi komplike bir işi göze alanların, böyle bir ifade koyması safça değil mi?


6 Şubat 2024 Salı
Alakalı Başlıklar