Otomobil Avrupa’da bulunup daha yayılmadan Osmanlı beldesine gelmiş, ama yollar müsait olmadığı için, ayrıca mali sebeplerle yayılmamıştır. 1908’den sonra yayılmıştır. Kimse gavur icadı dememiştir. Bir asır boyunca Osmanlılar hakkındaki iftira ve hakaret kampanyasının usanmadan bıkmadan sürdürülmesi şayan-ı ibrettir. Giderek iyice aptalca olmaktadır. Osmanlılar, iyi Müslümandır. “Hikmet (fen) müminin yitik malıdır, nerede bulursa alır” ve “Çin’de bile olsa ilme talip olunuz” hadis-i şeriflerini bilir, buna göre hareket eder. Şeytan icadı, gavur icadı gibi sözler Osmanlılarda bilinen ve kullanılan sözler değildir. Zamane cahillerinin dilindeki türrehattandır. Ne şeytanın ne de gavurun icadı vardır. Hangi akıllı otomobili denize atar? Hangi alim buna fetva verir? Farzedelim ki fetva verdi diye otomobil denize mi atılır? Nerede atılmış? Çıkarmışlar mı? Nerede yazıyor bu? Vesikası nedir? Güya Kraliçe Victoria 22 Ekim 1868’de Kırım kilisesi işindeki yardımı sebebiyle Sultan Aziz’e otomobil hediye etmiş. Şeyhülislam Refik Efendi gavur icadı demiş diye denize atılmış. Bir kere Refik Efendi Nisan’da azledildi. Bu masalı uyduran kişi tarihlere iyi bakmamış. Ayrıca bu masala çocuklar bile inanmaz. Avrupa’ya seyahat tertipleyen, Kraliçe’den dizbağı nişanı alan, dünyanın ikinci metrosunu İstanbul’a yaptıran, demiryollarını üçe katlayan Padişah mı otomobili denize attıracak? Buna ancak la havle denir.