TOKİ’den veresiye ev alınınca, bu borç her 6 ayda bir memur zammına göre, ama devletin tayin edeceği bir nispette (daha az veya daha çok) artmakta ve her 6 ayda bir borç aktüel hale getirilmektedir. Şu halde TOKİ veya başka bir yerden taksitle ve kâğıt para ile ev alındığında, başta bir fiyat konuşulur. Bu takdirde akit sahih olur. Taksitler ödenirken paranın değeri düşerse, her taksitte buna göre ayarlamalar yapılabilir. Bu meblağ enflasyon gibi subjektif esaslarla, memur maaş artışına ya da hükümet tarafından tayin edilen bir nispete göre değil, malın o andaki kıymetine göre hesaplanır. Halihazırda ev ne kadar ediyorsa, bu meblağ ile akit yapıldığındaki meblağ karşılaştırılır, o taksite düşen ilave yapılır. Memur maaş zammı veya enflasyon nazara alınarak hükümet zammı tayin ediyorsa bu akit darülislamda caiz değildir. Üstelik ortada satılacak mal yoktur. Mevcut olmayan mal selem veya istisna (sipariş) akdi ile satılır. Burada hangi evin alındığı ve yapılacak evin evsafı belli olmadığından istisna (sipariş) akdi de caiz değildir. Ama, müslüman müşterinin menfaatine ise (ki öyle olduğu anlaşılıyor), şer’î hukukun cari olmadığı bir düzende böyle bir akit caizdir. Bu şartlarda ancak TOKİ’den ev almak caiz olur.