Gelişmiş Arama İçin Tıklayınız!

Peygamberler kabrinde diridir, namaz kılar, Kur’an okur, cima eder sözü doğru mudur?
Enes bin Malik, Peygamberler kabirlerinde diridirler, salat ederler (namaz kılarlar, dua ederler), hadis-i şerifini nakletmektedir. Ebu Ya’la ve Beyhaki’de vardır. Daha uzun bir rivayeti İbn Semaa, Zebidî’den naklediyor. Bununla beraber bu husus Maliki ve Şafii fıkıh kitaplarında zikrediliyor. Peygamberlerin kabirlerinde namaz kılmak normal kabirlerden istisna edilir, oralarda namaz kılmak mekruh olmaz deniliyor. Zira kabirlerinde diridirler, yerler, içerler, namaz kılarlar, haccederler, hatta Üchûrî, NİKAHlanırlar diyor. Şebramellisi diyor ki: Burada dünyadaki gibi rükulu ve secdeli olarak namaz kılmalarının nasıl olduğu akla gelebilir. Ancak buna bir mâni yoktur. Zira ahiret işleri dünyaya kıyas edilmez. Şehidler de böyledir. Beyheki’nin Ebu Hüreyre’den haber verdiği hadis-i şerifte, “Bir kimse bana selam verince, Allah ruhumu cesedime verir. Onun selamını işitirim” buyuruldu. Beyheki, bu hadis-i şerife dayanarak, peygamberler kabirlerinde, bizim bilmediğimiz bir hayat ile diridirler, demiştir. Peygamberler kabirlerinde diridirler. Diri olmaları, sözde değildir. Tam diridirler. Âli İmran suresinin 169. ayetinde mealen, “Allah yolunda öldürülenleri ölü sanmayınız! Onlar, Rablerinin yanında diridirler. Rızıklandırılmaktadırlar” buyuruldu. Bu ayet-i kerime, şehitlerin diri olduklarını bildiriyor. Şehitler, başka Müslümanlar gibidirler. Onlardan bir üstünlükleri yoktur.

Peygamberler, şehitlerden elbet daha ileride ve daha üstündür. İslam âlimlerine göre, her peygamber, şehit olarak ölmüştür. Buhari ve Müslim’de bildirilen hadis-i şerifte, “Mirac gecesinde, Musa aleyhisselamın kabri yanından geçirildim. Mezarında, ayakta namaz kılıyordu” buyuruldu. Beyheki ve başkalarının bildirdikleri bir hadis-i şerifte, “Peygamberler, mezarlarında diridirler. Namaz kılarlar” buyuruldu. Ebû Dâvûd, Nesâî, İbn Mâce, Sahih-i İbn Huzeyme ve Müsned-i Ahmed bin Hanbel’de geçen başka bir hadis-i şerifte, “Allah toprağın peygamberleri çürütmesini haram etmiştir” buyuruldu. Buhari ve Müslim'de, “Allah, Miraç gecesinde, bütün peygamberleri, Peygamberimize gönderdi. Onlara imam olup, iki rek’at namaz kıldılar” yazılıdır. Namaz kılmak, rükû ve secde yapmakla olur. Bu haber, diri olarak, cesed ile, beden ile kıldıklarını gösteriyor. Musa aleyhisselamın, kabrinde namaz kılması da bunu göstermektedir. Müslim’de Ebu Hüreyre’nin bildirdiği hadis-i şerifte, “Kendimi Peygamberler arasında gördüm. Musa aleyhisselam ayakta namaz kılıyordu, zaif idi. Saçları dağınık ve sarkık değildi. Şene kabilesinden bir yiğit gibi idi. İsa aleyhisselam, Urve bin Mesud Sekafi’ye benziyordu” buyuruldu. Şene, Yemen’de bulunan bir kabilenin ismidir. Bu hadis-i şerifler, peygamberlerin, rableri yanında diri olduklarını gösteriyor. Onların cesedleri (bedenleri), ruhları gibi latif olmuştur. Kesif, katı değildir. Madde ve ruh aleminde görünebilirler. Bunun için peygamberler, ruhları ve bedenleri ile görünebilirler. Hadis-i şerifte, Musa ve İsa aleyhimesselamın namaz kıldıkları bildiriliyor. Namaz kılmak, çeşitli hareketler yapmaktır. Bu hareketler, beden ile olur. Ruh ile olmaz. Musa aleyhisselamı orta boylu, eti az, zaif, saçları toplu gördüm buyurması, ruhunu değil, bedenini gördüğünü gösteriyor. Peygamberler, başka insanlar gibi ölmez. Geçici olan dünyadan, sonsuz kalıcı olan ahirete göç ederler. İmam-ı Beyheki, İtikad kitabında buyuruyor ki, Peygamberler, mezara konduktan sonra ruhları bedenlerine geri verilir. Biz onları göremeyiz. Melekler gibi, görünmez olurlar. Yalnız, Allahın keramet olarak ihsan ettiği seçilmiş kimseler görebilir. İmam Süyuti de böyle bildirmiştir. İmam Nevevi, Sübki ve Kurtubi de böyle haber vermişlerdir.


4 Haziran 2025 Çarşamba
Alakalı Başlıklar